Psikosomatik ≠ Somatoform

Remel Öney
Remel Öney
71 Görüntülenme
Psikosomatik ≠ Somatoform

Somatoform Bozukluklar

Psikolojik kökenli ama bedensel belirtilerle kendini gösteren; tıbbi olarak açıklanamayan fiziksel semptomlardır.

Kişide bir veya birden fazla bedensel yakınma vardır (ağrı, yorgunluk, mide bulantısı vb.), ancak yapılan muayenelerde bu semptomları açıklayacak herhangi bir organik neden bulunamaz.

Kişi semptomları hakkında yalan söylemez veya onları “abartmaz” : Rahatsızlık gerçekten vardır.


Örnekler:

Somatizasyon bozukluğu (somatik belirti bozukluğu): Çok sayıda fiziksel şikayet (ağrı, mide sorunları, baş dönmesi vs.) vardır ama tıbbi olarak açıklanamamaktadırlar. Kişi doktora gider, semptomlarına bir açıklama getirmek için çabalar.

Hipokondriyazis (hastalık kaygısı bozukluğu): Kişi ciddi bir hastalığı olduğu veya olacağı konusunda sürekli endişe duyar. Fizyolojik belirti çok azdır, ya da yoktur; kişi tıbbi tanılara ikna olmaz, farklı doktorlara gider: “Kesin bir şeyleri gözden kaçırıyorlar.”

Konversiyon bozukluğu (fonksiyonel nörolojik bozukluk): Psikolojik çatışmaların bilinçdışı şekilde motor ya da duyusal işlev bozukluğuna dönüşmesidir. Felç, körlük, bayılma gibi semptomlar görülür ama nörolojik bir neden bulunamaz. Genellikle travma veya bastırılmış duygularla bağlantılıdır.


Psikosomatik Bozukluklar

“Gerçek” ve tıbben tanımlanabilir bir fiziksel rahatsızlık söz konusudur ancak ortaya çıkmasında, alevlenmesinde veya iyileşmesinde ya da tedaviye direnç göstermesinde psikolojik etkenler belirleyici rol oynar.


Duygusal dalgalanmalar, bastırılmış öfke, stres, yas süreci, kimlik sorunları gibi psikolojik etkenler, zaten var olan ya da kişide yatkınlığı bulunan bedensel hastalığın ortaya çıkışını ya da seyrini etkiler.


Örnekler:

Peptik ülser : Mide mukozasında yara oluşumuna yol açar. Genellikle Helicobacter pylori bakterisi ile ilişkilidir.

Kronik stres, bastırılmış öfke ve yüksek kaygı düzeyi mide asidi salgısını artırarak hastalığın ortaya çıkmasında veya alevlenmesinde rol oynar. 

Bastırılmış saldırganlık içeri yönelmektedir; mide “kendi kendini” kemirir.


Astım: Solunum yollarında daralma, bronş kasılmaları ve nefes darlığı ile seyreden kronik bir rahatsızlıktır.

Duygusal baskı, bastırılmış ağlama dürtüsü, erken dönem bağlanma çatışmaları, astımın tetiklenmesine neden olabilir.

“Nefes alamama” durumu, ifade edilemeyen duyguların bedendeki tezahürü olarak görülebilir.


Sedef, seboreik dermatit gibi dermatolojik rahatsızlıklar stresli dönemlerde genellikle daha aktif hale gelirler. 

Deri, benliğin fiziksel sınırıdır; sınır ihlali algısı ya da korunma ihtiyacına dair çatışmaların sembolizasyonundan bahsedilebilir.


İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS) : Bağırsak hareketlerinin düzensizliği, ağrı, şişkinlik ve boşaltım sorunları ile karakterizedir. Organik bir patoloji olmaksızın işlevsel bozukluk mevcuttur.

Anksiyete, depresyon, travmatik yaşantılar sindirim sisteminde hassasiyete yol açabilir.

Kişi, belki de hayatı hazmedememektedir.


Psikosomatik rahatsızlık söz konusu olduğunda, hastalık somut ve tanımlanabilirdir, ama psikolojik süreçler tetikleyici veya sürdürücü faktördür.

Somatoform rahatsızlıkta ise, hastalık değil, semptom vardır; bu semptomlar bedensel gibi görünseler de tıbben açıklanamazlar ve aslında tablo psikolojik kökenlidir.


Psikosomatik bozuklukta:

Hastalık gerçektir, tıbbi testlerle kanıtlanabilir; ancak psikolojik süreçler onu başlatır, tetikler ya da ağırlaştırır.

Somatoform bozuklukta:

Kişinin maruz kaldığı semptom gerçektir ama altında yatan herhangi bir organik sebep yoktur; semptom, ruhsal çatışmaların bedensel ifadesidir.



Etiketler:psikosomatiksomatoform